Konferansa, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recai Tunca, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Dünyanın diğer ülkelerine baktığımızda milli marş olarak İstiklal Marşı’nın edebi türde tek olarak incelenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Namık Açıkgöz, İstiklal Marşı’na çoklu bakış olarak nitelediği konferansta İstiklal Marşı metninin derin manaları üzerine çözümlemeler yaptı.
Her medeniyetin ortak metinleri olduğunu belirten Prof. Dr. Açıkgöz; Yunus Emre şiirlerinin, Süleyman Çelebi’nin Mevlidinin ve İstiklal Marşı’nın, bu milletin ortak metinleri olduğuna 7’den 70’e herkesin büyük duyarlılıkla söylediğine ve geçerliliğini günümüze kadar koruduğuna dikkat çekti.
İstiklal Marşı’nın, sadece bir milletin milli marşı değil, milletin hürriyet aşkını, bağımsızlık sevdasını ve devletin devamlılığını da ortaya koyan bir metin olduğunu ifade eden Prof. Dr. Açıkgöz, İstiklal Marşı’nın, tarihi, psikolojik, edebi, felsefik ve sosyolojik anlamlarıyla düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bir millete biçilmiş olan kefenleri yırtma metni olarak tanımladığı İstiklal Marşı’nın, yazıldığı tarihle sınırlı kalmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Namık Açıkgöz, “Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’nda, diğer milletlerin milli marşlarındaki gibi, kin, nefret ve öfke yerine, muhatap olduğu kitle ile iletişim kurma, onlara umut ve direnç verme yolunu seçmiştir.” dedi.
Mehmet Akif Ersoy’un, İstiklal Marşı’nda, “Korkma!, Çatma!” diyerek art arda gelen savaşlarla, toplumda ister istemez meydana gelen tedirginlik, moral bozukluğu gibi hakim duygulara karşı, özgürlüğün sembolü olan bayrağa hitap ederek özgürlük ve hürriyet felsefesini yansıttığına dikkat çeken Prof. Dr. Prof. Dr. Açıkgöz, ‘Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar’ sözleriyle insan öldürmeye ayarlanmış teknolojinin ve savaş medeniyetinin sahibi Batı toplumuna karşın, ‘Benim iman dolu göğsüm gibi serhattim var’ diyerek direnmeyi, dik durmayı yücelten bir duruş sergilediğini sözlerine ekledi.
Mehmet Akif Ersoy’un ‘Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli’ dizelerinin bugün bile önemini koruduğuna değinen Prof. Dr. Açıkgöz, “Bu ezanlar ve bu selalar, bu ülkenin bayrak kadar önemli özgürlük sembolleridir, Bu minarelerden bu ezanlar okunduğu sürece, bu ülke bu bayrağın temsil ettiği özgürlüğün aynısını yaşamaktadır. Daha önceki darbeler selaların sesini kesti, ama 15 Temmuz’da selalar milleti direnişe çağırdı. Mehmet Akif Ersoy’un o zaman ettiği dua, 15 Temmuz’da yeniden tezahür ederek, bu ülkenin kaderi, istiklali, istikbali, bizzat millet tarafından o sokaklarda yazıldı.” dedi.
Konferansın ardından, Prof. Dr. Namık Açıkgöz’e, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recai Tunca tarafından teşekkür belgesi verildi.
Rektörümüz, Koçarlı MYO Bitkisel Üretim Laboratuvarı’nın Açılışını Gerçekleştirdi
Üniversitemiz Atça Meslek Yüksekokulu Mezunlarını Büyük Bir Coşkuyla Uğurladı
Çine Meslek Yüksekokulunda Mezuniyet Coşkusu
Psikoloji Bölümü Öğrencileri, Akademik Çalışmalarını Sempozyumda Sunma İmkânı Buldu
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent’ten Türkiye Beyazay Derneği Aydın Şubesi’ne Ziyaret
İŞKUR Gençlik Programı Kapsamında Eğitimler Tüm Hızıyla Devam Ediyor
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyelerimizin TÜBİTAK-1001 Projesine Destek
ADÜ, NAFSA 2025 San Diego’ya Uluslararası Vizyonuyla Damga Vurdu
Uygulama & Kodlama :
Bilgi İşlem
Web Tasarım Grubu