Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Haber Merkezi

Üniversitemizde Dünya Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü Nedeniyle bir Panel Gerçekleştirildi

28.11.2016
Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Üniversitemiz Kadın Sorunları Uygulama Araştırma ve Merkezi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Adnan Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Osmanlı Kurumları ve Medeniyeti Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliğiyle; 25 Kasım 2016 tarihinde bir panel düzenlendi.

Üniversitemiz Atatürk Kongre Merkezi Miletos Salonu’nda gerçekleşen panele, Rektörümüz  Prof. Dr. Cavit Bircan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recai Tunca, akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve  Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayten Can, Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen panelde “Kadına yönelik şiddetin, “kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı “ olduğunu ifade ettikten sonra, panelde sadece kadına yönelik şiddeti konuşulmayacağını, aynı zamanda  Türk Toplumu’nda öncü kadınlardan da söz edileceğini söyleyerek, Clara Zetkin “ eğer erkekler öldürüyorsa kadınların görevi yaşamı savunmaktır” . Biz de yaşamı savunmaktayız ve ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK,"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın"  demektedir. Ben de diyorum ki Ne mutlu “Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir” diyen bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu O'na sahip olan Türk milletine diyerek sözlerini bitirmiştir.

Panelistlerden ve aynı zamanda Oturum Başkanlığını yürüten Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Üreten, konuşmasında Antik çağlardan bu yana devam eden kadına yönelik şiddeti toplumsal cinsiyet çerçevesinde din, siyaset, hukuk bağlantılı ele alarak karşılaştırmalı bir şekilde sunan ataerkil, erkek egemen toplumlarda kadına yönelik şiddetin daha belirgin olduğunu, kadının ikinci planda ve erkeğe tabi olduğu bir yapının karşımıza çıktığını belirterek, Hitit, Osmanlı ve Roma medeniyetlerinden örnekler verdi.

Türk Milleti’nin dünyanın çeşitli yerlerine göç ettiğini ve buralardaki gelenekler ve kültürlerden etkilendiğini belirten Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Toksoy ise  ‘’Orta-Asya ve Türkistan Bölgesine baktığımızda kadın özgür bir birey olarak karşımıza çıkmaktadır. Ailede söz sahibi oldukları görülür, erkeklerle beraber en ağır işlerde çalışır, gerektiği zaman ata biner kılıç kuşanır, barış ve savaşa karar verir.’’ dedi.

“17.ve 18 yüzyıllarda Osmanlı’da Kadının Konumu” başlıklı sunumuyla Osmanlı Şer-i Mahkeme kayıtlarında kadına şiddete dair şikayetlerden yola çıkan Osmanlı Kurumları ve Medeniyeti Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tanju Demir ise, o dönemde gazete ve benzeri haber veren kaynaklar olmadığı için Şer-i Mahkeme kayıtlarının önemli olduğunu ve Osmanlı Aile Hukukunun kadılar tarafından icra edildiğini belirtti. Doç. Dr. Demir dönemin Osmanlı toplumunda, taşraya inildikçe kadınların, İstanbul’da yaşayan hemcinslerine göre daha fazla sesini çıkardığına, toprakla iç içe olan ve çalışan kadınların tek eşliliğe sonuna kadar sahip çıktıklarına dikkat çekti.

Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Musa Gümüş ise “Türk Düşünce Dünyası’nda Fatma Aliye Hanım” adlı sunumunda, Fatma Aliye Türk kadınına, kendi sorunlarını kamuoyuna açık bir şekilde tartışma konusunda cesaret vermiş ve onlara örnek olduğunu belirtip, erkeklerin çizdiği Osmanlı kadın portresinin dışında, hatta ona alternatif bir kadın tipi çizmeyi başardığını ifade etmiştir. Fatma Aliye Hanım’ın, Türk toplumunu ve kadınını yeni şartlar hazırlamak için çabalayıp durduğuna işaret ederek dönemine nasıl bir etki bıraktığını ortaya koymuştur. Fatma Aliye’nin Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk için sarf ettiği “Ordusu dağıtılmış, silahları toplanmış, işgal altına alınmış bir milletin karşısındaki son sistem silah ve teçhizatla donatılmış ordulara galip gelmesi o dâhilerin de akıl erdirebileceği bir şey değil idi. Mustafa Kemal Paşa vatanı halas edeceğini söyledi. Bir kavmin peygamberinin vaatlerine inanması gibi etrafına toplanan millet ona itimad eyledi. Bu ne muvaffakiyettir! Büyük Mustafa Kemal, tarihte büyük nam verilenlerden daha büyük oldu. Zaferimizin ancak bir mucizeye kaldığını fen erbabı söylemişlerdi. Zaferi kazanan Hazret-i Gazi bir mucize-i Rabbaniyedir” sözlerinin de dikkat çekici olduğunu göstermiştir. Buna göre Fatma Aliye Hanım, Mustafa Kemal Paşa’yı Rabbin bir mucizesi olarak görür.

 “II. Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’de Kadın Olmak” adlı sunumuyla  panelin son konuşmacısı  Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Adnan Menderes Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, II. Dünya  Savaşı yıllarında Türkiye’nin aktif olarak savaşa girmemesine rağmen sıkı ekonomik tedbirlerin alındığını ve bundan dolayı  meydana gelen sıkıntıların kadın ve çocuklar üzerinde hissedildiğini, kadınların evlerini geçindirmek için çalışma hayatına atıldığını fakat çalışma hayatının kadınlarımızın yükünü daha da arttırdığını söyleyerek,  savaşta aktif olarak yer alan ülkelerin kadınlarının içinde bulunduğu koşullarla karşılaştırdı.

 Etkinliğin sonunda panelistlere teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi.

 

 

+90 256 218 20 00
Faks : +90 256 214 66 87
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Merkez Kampüsü, Kepez Mevkii
Efeler / AYDIN