Her yıl Mart ayının ikinci Perşembe günü tüm dünyada ve Ülkemizde kutlanan dünya böbrek günü etkinlikleri, böbrek hastalıkları ile ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla düzenleniyor.
Dünya kadınlar günü ile dünya böbrek gününün aynı güne denk gelmesi nedeniyle bu yılın ana temasının “Böbrekler ve Kadın Sağlığı” olarak belirlendiğini belirten Akdam, “Bu vesile ile hayatımıza değer katan tüm kadınların “Dünya Kadınlar Gününü” kutluyorum. Sağlıklı nesillerin yetiştirilmesinde annelerimiz-kadınlarımızın rolü çok büyüktür. Kadınlar doğumundan itibaren çocukların sağlıklı beslenmesi, eğitimi, ruhsal gelişiminin tamamlamasında yaptıkları özveri ile ülkenin geleceğine sahip çıkacak nesiller yetiştirmektedir.” sözleriyle kadınlar gününü kutladı.
Kronik böbrek hastalığının, giderek artan sıklığı, yaşam kalitesini ciddi etkilemesi, yüksek tedavi maliyetleri, yüksek ölüm oranları nedeniyle toplumsal yükü olan bir hastalık olduğunu vurgulayan Akdam, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak görüldüğünü belirtti ve “Epidemi halini almış bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde her 7 kişide biri kronik böbrek hastalığı ile muzdariptir. Özellikle ülkemizde kadınlarda kronik böbrek hastalığı sıklığı erkeklerden yaklaşık 1,5 kat daha fazladır.” dedi.
Kronik böbrek hastalığına bazı idrar ve kan testleri ile erken tanı konulabildiğini, hastalık erken evresinde önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olduğunu aktaran Akdam, “Şeker hastalığı, hipertansiyon, böbrek taşı, şişmanlık, romatizmal hastalık, sık ağrı kesici kullanımı, ailesinde böbrek hastalığı, sık idrar yolu enfeksiyonu rahatsızlığı olanlar yılda en az bir kez böbrek hastalığı yönünden kontrol edilmeleri önerilmektedir. Kronik böbrek hastalığının önlenmesi ve ilerlemesinin engellenmesinde kan basıncı ve kan şekerinin kontrol altında tutulması en önemli unsurlardır. Tüm sağlıklı insanlarda olduğu gibi böbrek hastalarının da tuzsuz beslenmesi gerekmektedir. Tuzlu beslenme kan basıncı yükselmesine uzun dönemde böbrek hastalığı gelişimine yatkınlık yaratmaktadır. Sağlıklı insanlarda günlük 2,5-3 litre su tüketimi uygun iken, kronik böbrek hastalığında aşırı su içilmesi vücuttan aşırı sıvı birikmesi yani ödem ve su zehirlenmesine neden olabilmektedir, bu nedenle kronik böbrek hastalarının günlük 1,5 – 2 litre idrar olacak şekilde su tüketmelerini öneriyoruz. Kronik böbrek hastalarında susadıkça su içilmesini öneriyoruz.” sözleriyle yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Doç. Dr. Hakan Akdam, “Kronik Böbrek Hastalığından korunmak için sağlıklı beslenin ve vücut ağırlığınızı koruyun, haftada en az 5 gün en az 30 dakika süreli düzenli egzersiz yapın, tuzsuz beslenin, yeterli sıvı alın, sigara içmeyin, ağrı kesici ilaçlardan kaçının, kan basıncınızı ve kan şekerinizi düzenli olarak ölçtürün, risk grubunda iseniz böbreklerinizi düzenli olarak kontrol ettirin.” önerileri ile konuşmasına son verdi.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent Başkanlığında, İç Paydaş Toplantısı Düzenlendi
Üniversitemizde, Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Telif Hukuku Konuşuldu
Doktora Öğrencimiz, 2250- Lisansüstü Bursları Performans Programı Kapsamında Burs Kazandı
YÖK Akademik Teşvik Dijital Sistemi Tanıtım Toplantısı Yapıldı
Gazetecilik Bölümü Dijital Yayıncılık Atölyesi’nden Yeni Podcastler
Uygulama & Kodlama :
Bilgi İşlem
Web Tasarım Grubu