Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Haber Merkezi

Rektörümüz Prof. Dr. Cavit Bircan, açılış töreni öncesi panelistleri ve ziyaretçileri makamında ağırlayarak bir süre sohbet etti.

Uluslararası Darbe Sempozyumu açılış törenine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Sempozyum Onur Kurulu Üyeleri Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Denizli Valisi Hasan Karahan, Aydın Milletvekilleri Mehmet Erdem, Mustafa Savaş, Abdurrahman Öz, Manisa Milletvekili aynı zamanda TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkan Vekili Selçuk Özdağ, Cumhuriyet Başsavcısı Kasım Tüten, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, Filistin Devleti Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ve İnsan Medeniyet Hareketi Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney, protokol üyeleri, darbe mağdurları, gaziler ve çok sayıda davetli katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan etkinlikte Rektörümüz Prof. Dr. Cavit Bircan açılış konuşmasını yaptı. Prof. Dr. Cavit Bircan, konuşmasında gayrı meşru bir yöntemle indirilmiş bir Başbakanın ismini taşıyan bir Üniversiteye Rektör olmanın ayrı bir anlam ve sorumluluk getirdiğini ifade etti. Prof. Dr. Bircan, 15 Temmuz süresinde de bu bilinç ve sorumlulukla hareket ettiklerini söyledi. Darbeyle ilgili bir şey söylenecek ve bir sempozyum düzenlenecekse, bunu Adnan Menderes Üniversitesinin yapması gerektiğini düşünerek bu programı hazırladıklarını belirten Bircan, “Merhum Başbakanımız Adnan Menderes'ten bugüne kadar her dönemde darbelerle sınanan bir milletin evlatları olarak 15 Temmuz 2016 gecesi ile artık bu acı tecrübeleri geride bırakıp millet egemenliği yolunda önemli adımlar attık. Cumhuriyetimizin demokrasi uğruna en önemli kayıplarından olan demokrasi şehidimiz Merhum Adnan Menderes’in doğup büyüdüğü topraklarda, O'nun adını taşıyan Üniversitenin mensupları olarak demokratik toplum yapısını ve demokrasi kültürünü her zaman önemsedik. Geçen yıl 3 gün Ramazanın başında ilk sempozyumumuzu gerçekleştirdik. Sonsuza kadar milli egemenliğin devam etmesi adına elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Darbe Sempozyumumuz bu bilinçle önümüzdeki yıllarda da devam edecek.” diye konuştu.

İlimiz Valisi Yavuz Selim Köşger, yakın tarihte de uzak tarihte de darbelere maruz kalan bir ülke olduğumuzu dile getirerek darbeleri mikroba benzetip  “Bu mikrobu üretenlerin ortadan kaldırılması lazım.” dedi. Köşger, “Darbeleri üreten vasat ve vakayı bilimsel olarak analiz etmek için bilimsel kurumlara ve üniversiteye büyük işler düşüyor. Bu sempozyumların devam etmesini diliyorum. Allah bu ülkeye bir daha darbe ve girişimini yaşatmasın.” diye  konuştu.

İnsan Medeniyet Hareketi Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney, Demokrasi Şehidimiz merhum Başbakanımız Adnan Menderes’in adını taşıyan bir Üniversitede olmaktan dolayı onur duyduğunu dile getiren Güney,  darbelerin global patronları olduğuna dikkat çekerek darbelerin dış mihrakların değirmenine su taşıdığına işaret etti.  Güney, “İnşallah bu darbe girişimi bir son olur. Darbe yapılan ülkeler itibar kaybeder, bedelini de arka saftakiler ve gençler öder. Bu nedenle gençler bu sempozyumları dikkatle izlemelidir.” dedi.

İsrail’e karşı verdikleri mücadele kendilerini destekleyen dünyanın her yerinden özgür insanları selamlayarak konuşmasına başlayan Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını hukuksuzluk olarak değerlendirdi. Mustafa, bu kararın davalarını hiçbir şekilde zayıflatmadığını aksine kamçıladığını ifade ederek Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğunu söyledi. Mustafa, Türkiye’ye Filistin davasına verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti.

Demokrasi için canlarını feda eden tüm şehitlere rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Özellikle Kurtuluş Savaşı’nın Ayyıldız Çetesi’nin lideri ve darbede iki bakanı ile birlikte idam edilen Adnan Menderes’i rahmetle anıyorum.” dedi.

Zeybekci “Birçok darbeye maruz kaldık. 27 Mayıs’ı görmedik ama 12 Eylül darbesini yaşadık. Sabah uyandığımızda radyolardan marşlar çalıyordu. Ülkeyi koruyup kollamakla görevli olanlar, milletin iradesine el koyuyordu. Darbeciler ‘Ortam uygun hale gelsin diye bekledik. Sonra  da -haksızlık olmasın diye bir sağdan bir soldan astık-’ dediler. Bazıları da yaşları büyütülerek asıldı. Sonra 28 Şubat geldi. Bu, post modern etkisi 1000 yıl sürecek bir darbeydi. 28 Şubat’ta darbenin şekli de değişmişti. Bu inançlara, ekonomik ve eğitim özgürlüğüne darbeydi. Türkiye, yeşil sermaye, beyaz sermaye diye ayrılmıştı. 27 Nisan, e-muhtıra ve daha sonra da 15 Temmuz. Aradakileri saymayacağım. Ama 15 Temmuz başka bir darbeydi.

1950 seçimlerinde rahmetli Menderes yüzde 47,87 oyla seçilmişti. Milletin teveccühü gayet iyiydi ve milletin hiç şikâyeti yoktu. Çok büyük hayali, sevdası olan bir adamdı. Onun idam edildiği gece en karanlık geceydi. Ama hiçbir gece yoktur ki sabahı olmasın. Sabahı mahcubiyetle oldu. Bu mahcubiyet belki de 15 Temmuz’da çelik gibi meydanlara çıkılmasına neden oldu. Bu millet 15 Temmuz’da darbecilere darbe yaptı. Ülkeye el koydu. Bu millet, dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir demokrasi devrimi yaptı.”  diye konuştu.

Etkinliğin sonunda Vali Köşger, Zeybekci’ye çini tabak hediye ederken Rektörümüz Prof. Dr. Bircan, Darbe Sempozyumu kitap seti hediye etti.