Konferansa, felsefe öğrencileri başta olmak üzere, Üniversitemiz öğretim üyeleri ve Üniversite dışından katılımcılar yoğun ilgi gösterdi.
Konferans, Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi ve Felsefe Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Berfin Kart’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Doç.Dr. Berfin Kart, İoanna Kuçuradi’yi tanıtarak başladığı konuşmasında, Kuçuradi’nin insan sorunlarına ilgisi ve haksızlıklara karşı duyduğu öfke sebebiyle felsefe okumaya yöneldiğinden bahsetti. Doç. Dr. Berfin Kart “Prof. Dr. İoanna Kuçuradi demek, felsefeye adanmış bir yaşam demek. Hem teorik hem de pratik olarak dünyayı değiştirmeye girişen bir düşünür, bir filozof, bir eylem insanıdır, İoanna Kuçuradi. Değer felsefesi, etik ve devlet-siyaset felsefesi, özellikle de insan hakları alanlarında yaptığı özgün çalışmaları ve bu alanlarda ortaya koyduğu yeni görüşleriyle olduğu kadar, ontolojik ve antropolojik yaklaşımla gerçekleştirdiği kavramlaştırmaları, ontolojik ve antropolojik yaklaşımla felsefe sorunlarını ele almasıyla da günümüzün önde gelen düşünürleri arasında yer almaktadır.” dedi.
Konferansta, Türkiye’de ve dünyada, UNESCO başta olmak üzere pek çok kurumda yürüttüğü çalışmalarıyla felsefeye ve insanlığa katkı sunan Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi, etik ve insan hakları eğitimiyle ilgili çalışmalarından önemli başlıkları paylaştı.
Ioanna Kuçuradi, insan hakları kavramının ne olduğu, ilkeleri hak kavramı, temel olan haklar ile temel olmayan, tanınan haklar ve grup hakları arasındaki ayrımın ne olduğu, insan haklarının neden etiğe dayanması gerektiği, onur kavramının önemi, özgürlüklerden ne anlaşılması gerektiği konu başlıklarında bilgiler paylaşarak başta insan hakları olmak üzere, kavramların sınırlarının iyi çizilmesi gerektiğini vurguladı.
İnsanların haklar bakımından eşit olduğunu söyleyen Kuçuradi “Bize genellikle farklarımız öğretilir, farklılıkları görmek kolaydır, önemli olan aynılığı görebilmektir. Hak eşitliğimiz ve dolayısıyla onur bakımından eşitliğimiz ‘aynılığımıza’ dayanmaktadır. Bunu fark edebilsek, dünya çok farklı olabilir.” diyerek bunları görebilmenin son derece önemli olduğunu ifade etti.
İnsan haklarının, birbirine kardeşlik anlayışı içinde davranılması gerekliliğine işaret ettiğini söyleyen Kuçuradi, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ilk maddesinde de; insanın doğal yapısıyla hak eşitliğinin temellendirildiği ve birbirimize insana yakışır biçimde, kardeşçe davranmamız gerektiğinin vurgulandığını belirtti.
Onur bakımından eşitliğin de önemine vurgu yapan Kuçuradi “Onur kavramı insanın değerine, insanı diğerlerinden ayıran özelliklerin ne olduğunun farkındalığına işaret etmektedir. İnsanın değerinin farkındalığı, insan haklarının temelini oluşturur, farkındaysak insan haklarını da koruyabiliriz.” dedi. İnsan haklarının korunması için “laiklik” kavramının önemine de vurgu yapan Kuçuradi, kültürel normların insan haklarından epistemolojik bakımdan ayrı olduğunu görmek gerektiğinin altını çizdi. Kuçuradi, kültürel normların aynı toplumda değişken olabildiğini, farklı topluluklarda da farklılık gösterebileceğini; oysaki insan haklarının koşullara göre değişkenlik göstermediğini, evrensel, genel geçer ilkeler olduklarını belirtti.
Özgürlüklerden ne anlaşıldığına ve ne anlaşılması gerektiğine de değinen Ioanna Kuçuradi, ifade özgürlüğünün hakaret etme özgürlüğü olmadığını, fakat buna dönüştüğünü vurguladı. Düşmanın da insan olduğu için haklarını korumak gerektiğini söyleyen Kuçuradi, insana, yalnızca insan olduğu için, insanca muamele etmek gerektiğini ifade etti. Kuçuradi insan haklarının, hukukun temelini oluşturması gereken normlar olduğunu belirterek, “İnsan hakları hukuk değildir; hukuk, insan haklarından türetilmelidir. İnsan haklarını korumak için, hangi türden insan haklarının nasıl korunacağını bilmek ve üzerine de doğru değerlendirmeler yapabilmek gerekir.” şeklinde konuştu.
Konferansın sonunda, Rektörümüz Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir adına Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi’ye değerli paylaşımları için teşekkür eden Rektör Danışmanı Hüseyin Turgut, kendisine hediyesini takdim etti. Turgut; medeniyetlerin birleşme noktası Anadolu’dan adını tarihe yazdırmış nice insanların geçtiğini, bu toprakların bilim ve düşünce tarihinin en kadim felsefecilerini yetiştirdiğini ifade ederek “Özellikle Ege felsefenin filizlendiği yer olarak kabul ediliyor. Metafizik, matematik, etik ve astronomi alanında fikirler ortaya koyan Thales’in MÖ 620’lerde Aydın civarında, o dönemdeki adıyla Milet’te, yani burada, yaşadığını biliyoruz. Kadim tarihimiz ve kadim eğitim anlayışımız içerisinde Felsefe eğitimi miğfer derslerden birisi idi. Felsefe eğitimi bize az düşünüp çok hareket ederek hata yapmak yerine çok düşünüp ideal hareket etmenin yerinde bir davranış olduğunu öğretir ki, bu öğretiye çok ihtiyacımız var.” dedi.
Turgut, Felsefe Topluluğunun etkinlikleriyle bu alanda otorite olan birçok değerli düşünürü, önümüzdeki dönemde de ADÜ de ağırlayacaklarını, öğrencilerimize ve şehre dönük etkinlikleri sürdüreceklerini ifade etti.
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent Başkanlığında, İç Paydaş Toplantısı Düzenlendi
Üniversitemizde, Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Telif Hukuku Konuşuldu
Doktora Öğrencimiz, 2250- Lisansüstü Bursları Performans Programı Kapsamında Burs Kazandı
YÖK Akademik Teşvik Dijital Sistemi Tanıtım Toplantısı Yapıldı
Gazetecilik Bölümü Dijital Yayıncılık Atölyesi’nden Yeni Podcastler
Uygulama & Kodlama :
Bilgi İşlem
Web Tasarım Grubu