Akromegali hastalığının milyonda 40 ile 70 kişi arasında görüldüğünü belirten Prof. Dr. Engin Güney, tanı konulmayan hastalar nedeniyle bu oranın çok daha fazla olduğunu belirtti. Prof. Dr. Güney, “Akromegali, aşırı miktarda ve kontrolsüz büyüme hormonu salgılanmasına bağlı gelişen, el, ayak, çene gibi akral bölgelerde büyüme ile karakterize bir hastalıktır. Organlarda büyümeler, uyku apne sendromu gibi solunum sistemi hastalıkları, bazı kanser türlerinde artış, tiroid nodülleri, diyabet, hipertansiyon, obezite olmak üzere çeşitli komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bu sorunlara bağlı olarak da, hastalık geç tanı konulduğunda ve hastalık kontrol altına alınmadığı takdirde yaşam süresini yaklaşık 10 yıl kadar kısaltabilmektedir.” diyerek hastalığın erken tanınmasının önemini vurguladı.
Yrd. Doç.Dr. Mustafa Ünübol, yapılan çalışmalarda, hastalığın başlangıcıyla tanı konulması arasında geçen sürenin 7-10 yıl olduğunu, bu süre içinde hastanın fiziksel görünümündeki değişiklikleri kendisinin fark edemediğini ve farklı şikayetlerle doktora başvuran hastalarda doktorun, hastanın fiziksel görünümünden kuşkulanarak akromegali tanısının konulduğunu belirtti. Yrd. Doç.Dr. Ünübol, “Akromegali farkındalığının artması için Sağlık Bakanlığı 15 Nisan’ı ‘Akromegali Günü’ ilan etmiştir. Bu nedenle her yıl bu hastalığa dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek için çeşitli organizasyonlar düzenlenmektedir. Biz de klinik olarak, 18-20 Mart 2016 tarihleri arasında Kuşadası’nda düzenlenen Aydın İç Hastalıkları Günleri’nde Akromegali Farkındalık konusunda hekimlere yönelik toplantılar gerçekleştirdik.” dedi.
Prof. Dr. Güney, hastalığın öncelikle ilk olarak yüz ve kafatasını etkilediğini belirtirken hastaların, yüz hatlarında kabalaşma, burun kökünde genişleme, dilde büyüme, dişlerin aralıklı olması, el ve ayakların büyümesi gibi bulgulara yol açtığını, özellikle hastaların ayakkabı numarasında artış, alyans ve yüzüklerinin küçük gelmesi gibi gözden kaçabilecek belirtilerin tanıdan şüphelenilmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Güney, hastaların, fiziksel görünümlerindeki bu değişikliğin uzun sürede ilerlemesi nedeniyle fark etmediklerini, doktorlar tarafından tipik görünümleri nedeniyle şüphelenildiğinde hastadan eski bir fotoğrafın istenmesinin hastadaki değişiklikleri görmek açısından tanıda önemli olduğunu söyledi.
Yrd. Doç.Dr. Mustafa Ünübol, cerrahi müdahale yapılamayacak durumlarda veya cerrahi sonrası hastalığın devam ettiği hastalarda ilaç tedavilerinin ve radyoterapinin uygulandığını ve olumlu sonuçlar elde ettiklerini vurguladı.
Erken teşhis ve doğru tedaviyle kişilerin yaşam süresinin uzadığını ve yaşam kalitesinin arttığını belirten Prof.Dr. Güney, 15 Nisan Akromegali günü vesilesiyle “Akromegali Farkındalığını” hatırlatmak istediklerini ifade etti.
Üniversitemizde, Dünya Felsefe Günü Kapsamında Sempozyum Düzenlendi
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent Başkanlığında, İç Paydaş Toplantısı Düzenlendi
Üniversitemizde, Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Telif Hukuku Konuşuldu
Doktora Öğrencimiz, 2250- Lisansüstü Bursları Performans Programı Kapsamında Burs Kazandı
YÖK Akademik Teşvik Dijital Sistemi Tanıtım Toplantısı Yapıldı
Uygulama & Kodlama :
Bilgi İşlem
Web Tasarım Grubu