Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
Haber Merkezi

Akut romatizmal ateşin basit gribal enfeksiyon zannedilen, streptokok mikroorganizmasının sebep olduğu boğaz enfeksiyonlarından sonra görülen bir hastalık olduğunu, kalp ve kalp kapaklarında oluşturduğu hasarın kalp yetmezliğine kadar ilerleyen bir sonuca neden olabildiğini aktaran TERLEMEZ, “Hastalık kendisini genellikle diz ve diğer eklemlerin ağrısı şeklinde gösterdiği için akut eklem romatizması, hastaların ve hasta yakınlarının aklına gelmiyor ve bu hastalar en çok ortopedi bölümü olmak üzere yanlış bölümlere gidebiliyorlar. Bu da hastanın doğru tedaviyi alması için geçen zamanı uzatıyor ve tedavi başarısını olumsuz etkiliyor.” diyerek hastalığı doğru tanımanın önemine dikkat çekti. Özellikle diz, dirsek ve ayak bileği eklemlerinde, ağrı, şişlik ve bu ağrının gezici özellikte olması akut eklem romatizmasını akla getirmesi gerektiğini ifade eden TERLEMEZ, “Bu hastalar çocuk kardiyoluğuna başvurmalılar.” diyerek hastalığın belirtilerini anlattı.

Özellikle 5-15 yaş arasında olup kış ve ilkbahar aylarında eklem ağrıları olan çocukların bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini, hastalığın bu mevsimlerde görülme sıklığı arttığı için hem hekimlerin hem de ailelerin bu konuda daha dikkatli olması konusunda uyarılarda bulunan TERLEMEZ, doğru ve uygun tedavi için hastaların mutlaka kalp değerlendirmelerinin yapılması gerektiğini aktardı. TERLEMEZ, uygulanan tedaviye hastanın uyumu ve uzun süreli takibin oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Tedaviye uyum gösterildiği takdirde hastalığın ve kalp etkilenmesinin iyileştiğini belirten TERLEMEZ, “Boğaz enfeksiyonu geçiren her yüz çocuktan ikisinde akut romatizmal ateş gelişmektedir. Bu oran toplumun genelinin boğaz enfeksiyonu geçirme sıklığına bakıldığında oldukça yüksektir. Özellikle ailelerinde akut romatizmal hastalık geçirmiş olan kişiler daha yüksek risk altındadır.” diyerek risk unsurlarının altını çizdi.

Yrd. Doç. Dr. Semiha TERLEMEZ, “Çocuk yaşlarda uygun tedavi edilmeyen hastalar ileride kalp kapak değişim ameliyatlarına kadar ilerleyen bir sürece girer.” ifadesiyle doğru ve erken tedavinin önemine dikkat çekti.