Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Nükleer Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üyesi Prof. Dr. Orhan İÇELLİ’nin konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe, akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.

Kuantum fiziğinin sosyal hayata uzanımı, kuantum düşünce yöntemi, bilmek, medeniyetin göstergeleri, bilim ve medeniyet ikilemi gibi konuların ele alındığı söyleşide Prof. Dr. Orhan İÇELLİ deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Kuantum Fiziği hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Orhan İÇELLİ, Kuantum Fiziğinin kesinliklerin değil, olasılıkların “ya olur, ya olmazın” değil “hem olur, hem olmazın” bilimi olduğunu söyleyerek Kuantum fiziğinin yaşayan en büyük temsilcilerinden Amerikalı Fizikçi Dr. Alan WOLF’un Kuantum fiziğindeki her şeyin tıpkı tasavvuf inanışındaki gibi “bir” olduğunu, ayrılık fikrinin ise sadece bir illüzyon olduğunu savunan demecine atıfta bulundu. Prof. Dr. İÇELLİ,  WOLF’un,  tanrı tanımını yaparken “bilinci maddeye çeviren” diyerek açıklayıp tasavvuftaki misal âleminin gerçek öz olan mana âleminin bir yansıması olduğu inanışıyla bağ kurmasına dikkat çekti.

Öte yandan toplumun geçmişiyle ilgili birikimlerine kültür geleceğiyle ilgili tasavvurlarına ise medeniyet denilebileceğini ifade eden Prof. Dr. İÇELLİ, medeniyetin en büyük göstergesinin de “Gülümseyen yüz” olduğunu söyleyerek “ insanların yüzü gülümseyebiliyorsa, yaşanan hayat zarafet bulmuşsa işte o zaman bir medeni hayatı ortaya çıkarmışsınız veya yaşıyorsunuz demektir.” dedi.

Etkinliğin sonunda Aydın Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi aynı zamanda Bilim ve Medeniyet Topluluğu Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Özel SEBETCİ, katkılarından dolayı Prof. Dr. Orhan İÇELLİ’ye teşekkür plaketi ve çiçek verdi.